Çekin Karşılıksız Düzenlenmesine Sebebiyet Verme Suçu
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir ödeme aracı olan çek ticari hayat için önemli bir yere sahiptir. Çekin karşılıksız çıkması ticari hayatı olumsuz etkilemekte olup bu duruma hukuki yaptırımlar ile çözüm sağlanması amaçlanmaktadır.
Hukukumuzda ve ekonomide çekin önemli bir yer tutması çekle ilgili sürekli olarak yeni düzenlemelere sebep olmakta ve bu düzenlemeler neticesinde gerek borçlunun cezai durumu gerekse borcun tahsili güncel olarak farklı usullerde gerçekleşmektedir.
Örneğin, 5941 sayılı Çek Kanunun 5. Maddesinde düzenlenen Çekin Karşılıksızdır işlemine sebebiyet verilmesi eylemi, kanunun ilk düzenlemesinde suç olarak kabul edilmiş sonrasında yapılan değişiklik ile 03.02.2012 tarihi ve 15.07.2016 tarihleri arasında kabahat olarak değerlendirilmiştir. 15.07.2016 tarihinden sonra ise kanunun ilk düzenlemesinde olduğu gibi çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verilmesi eylemi tekrar suç olarak kabul etmiştir.
Bu yazımızda çekin karşılıksız çıkması durumunda uygulanacak yaptırımlar ve güvenlik tedbirleri incelenecek olup gerek salgın sebebiyle yapılan değişikliklerin etkisi bu değişiklikler temelinde yeni çıkarılması düşünülen torba yasa kapsamında olan çek düzenlemesi de dikkate alınarak söz konusu hukuki sorun irdelenmiştir.
Çek nedir ? Hukuken ve ekonomik olarak önemi nelerdir?
Türk hukukuna göre çek; Türk Ticaret Kanununda belirtilen hükümlere uygun olarak düzenlenmiş ve bir bankaya hitaben yazılmış ödeme emri niteliğinde olan bir kıymetli evraktır. Çek bir ödeme aracı olarak ticari hayatı canlı tutmak ve ekonomik olarak hızlı bir gelişme sağlamak bakımından önemli bir araçtır.
Çeki diğer ödeme araçlarından ayıran ve ticari hayatta sık olarak kullanılmasına sebep olan bazı özellikleri bulunmaktadır. Çekin ibraz süresinin çok kısa olması ve bu nedenle vade tarihinin oluşturulamaması, ibraz edildiğinde ödenmesi gereken bir ödeme aracı olduğu için faiz kaydının konulamaması ve çekin borçlusunun düzenleyen kişi olup hamiline düzenlenebilmesi gibi unsurlar çeki diğer kıymetli evraklardan ayırmaktadır.
Çeke ilişkin genel düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu madde 780 ve devamında düzenlenmiştir. “Çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verilmesi suçu” ve bazı disiplin hükümleri içeren 5941 sayılı çek kanununda ise çeke ilişkin daha teknik ve özel düzenlemeler öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ile “çekin bir ödeme aracı olarak güvenilirliğinin sağlanması” ve “çeke duyulan güvenin korunması” amaçlanmaktadır.
Çek ile ilgili Karşılıksızdır işlemine sebebiyet Sebebiyet Verme Suçunun Unsurları nelerdir?
Suçun oluşabilmesi için öncelikle çekte bulunması gereken temel unsurların mevcut çekte bulunması gereklidir. Bu unsurlarının bulunmadığı durumda tedavül kabiliyeti olan bir ödeme aracından söz edilemeyeceği için Çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verilmesi suçundan da söz edilemez.
Türk Ticaret Kanunu kapsamında çekin unsurları şunlardır;
- Senette “çek” kelimesinin kullanılması gereklidir.
- Çek kayıtsız ve şartsız olarak belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermelidir.
- Muhatap bankanın ticaret unvanı da çekte bulunması gereklidir.
- Ayrıca ödeme yeri, düzenleme yeri ve tarihi ile düzenleyen kişinin imzası bulunmalıdır.
Yukarıda belirtilen unsurların oluşturulduğu bir çekin, suçun konusunu oluşturabilmesi için muhatap bankaya ibrazı sonucunda karşılıksızdır işleminin banka tarafından uygulanması gerekmektedir.
Karşılıksızdır işleminin yapılması nasıl sağlanır?
Muhatap bankanın karşılıksızdır işlemi yapabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar gerçekleştiğinde aynı zamanda suçun fiil unsuru da meydana gelmektedir.
Çeke karşılıksızdır işlemi uygulanabilmesi için; ilk olarak TTK da bulunan çekte bulunması gereken unsurları taşıyan bir senet olması gerekmektedir. Çeke ilişkin yukarda belirttiğimiz unsurları bulunan çekin ibraz tarihinde muhatap bankaya sunulması ve bankada ilgili hesapta kısmen ya da tamamen çekin karşılığı olan miktarın bulunmaması sonucunda karşılıksızdır işlemi yapılabilecektir.
Çekin ibraz süresi de karşılıksızdır işleminin yapılabilmesi için büyük önem taşımaktadır. Çekin ibraz süreleri Türk Ticaret Kanunu Madde 796 düzenlenmiş olup çekin düzenlendiği ve ödeneceği yerler dikkate alınarak 10 gün, bir ay ve üç ay olarak düzenlenmiştir. Çekin belirtilen ibraz süreleri geçtikten sonra muhatap bankaya ibrazı durumunda hesapta çekin karşılığının bulunmaması halinde karşılıksızdır işleminin yapılması yine mümkün olmayacaktır. Bu durumda ise suçun konusu oluşmayacak olup herhangi bir suçtan da söz edilemeyecektir
Karşılıksızdır işleminin yapılmasının ardından suçun konusu oluşmakta olup düzenlenme tarihiden itibaren çekin karşılığı olan miktarı muhatap bankada bulundurmakla yükümlü olan gerçek kişi bu suçun faili olmaktadır. Tüzel kişiler ise bu suçun faili olamaz.
Çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren bir tüzel kişi ise ne yapılmalıdır?
Çek ibraz edildiğinde muhatap bankada çekin karşılığının bulunmadığı durumda çek hesabı sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi ya da böyle bir belirleme yapılmadığı durumlarda ise tüzel kişinin yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler bu suçun faili olabilir.
Türk Ceza Kanunu Madde 20/2 uyarınca tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımlarının uygulanamayacağı için suçun faili olarak gerçek kişilerin gösterilmesi zorunludur. Bu kapsamda bu suç için şikayette bulunurken yukarıda belirtilen tüzel kişi organlarını temsil eden gerçek kişilere yönelik yapılması gerekmektedir.
Özellikle belirtmek gerekir ki çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçu muhatap banka hesabında çekin karşılığını bulundurmaya yetkili kişi olduğundan suç özgü bir suçtur ve tüzel kişinin organlarından hesapta tasarruf yetkisi bulunmayan kişiler müşterek fail değil ancak yardım eden olabilir
Çek hesabı sahibi birden fazla kişi ise durum nasıldır?
5941 sayılı çek kanununa göre fail çek hesabı sahibi olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle hesap sahibinin birden fazla kişi olduğu durumlarda hesap sahibi kişiler cezaen sorumlu olur.
Kim şikayette bulunabilir ?
Karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçunda şikayette bulunabilecek kişiler bu suçtan mağdur olan kişidir. Suçun mağduru ise çekin muhatap bankaya ibrazı sonucunda karşılıksızdır işlemi ile karşılaşan meşru ve ibraza yetkili olan hamildir.
Borçlu konkordato ilan ettiğinde ceza alır mı? Borçlunun iflası durumunda ne olur?
Konkordato kurumu İcra İflas Kanunu Madde 185 kapsamında düzenlenmektedir. Düzenlemeye göre vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen borçlunun borçlarını ödeyebilmek ve muhtemel iflastan kurtulabilmek için belirli usuli çerçevelerde konkordato talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu durumda karşılıksız çek düzenlenmesine sebep olma suçunun oluşup oluşmayacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargı kararlarında genel olarak çekin konkordato sürecinden önce düzenlenmiş olması ve konkordato projesinde çekin ödeme planı kapsamında bulunması koşuluyla konkordato talebinde bulunmanın hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edildiği görülmektedir.
Hukukumuzda çekle ilgili karşılıksızdır işlemi gerçekleşmiş olsa dahi çekin bedelini muhatap bankada bulundurmakta olan kişi İcra İflas Kanunu kapsamında iflas durumunda ise çek hesabı sahibi zorunluluk hali nedeni ile cezalandırılamayacağına dair görüşler bulunmaktadır.
Bu noktada karşılıksızdır işleminin yapıldığı tarihe ve borçlunun iflas tarihine dikkat etmek önemlidir. Eğer borçlunun iflasından sonra karşılıksızdır işlemi yapılmış ise bu ceza hukuku bakımından zorunluluk hali olarak değerlendirilebilir fakat borçlunun karşılıksızdır işleminin ardından iflas etmesi durumunda zorunluluk halinden söz edilemez ve borçlu cezalandırılır.
Ancak iflas kurumunun Konkordato benzeri bir kurum olduğu ve özel hukuki nitelikler barındırdığı için çekin ibrazı durumunda muhatap bankada çekin karşılığını bulundurması gereken kişinin iflasının hukuka uygunluk nedeni olarak kabul eden görüşler de mevcuttur.
Kanaatimizce konkordato kurumu ve iflas kurumu benzerlikleri ve özel usullere göre belirlenmesi sebebiyle benzer olarak çekin karşılıksız düzenlenmesine sebep olma suçu bakımından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmelidir.
Borçlunun birden fazla çeke ilişkin karşılıksızdır işlemine sebep olması durumunda cezası nasıl belirlenir?
Çek Kanunu Madde 5’ de suçun tanımında özel bir içtima şekli öngörülmüştür. Buna göre “ÇK m.5’e göre “(1) …çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur” şeklinde düzenlenmiştir.
Her bir çek ile ilgili olarak ceza öngörülmüş olması çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçu bakımından gerçek içtima hükümlerinin uygulama alanı bulacağı öngörülmüş olup Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen zincirleme suç hükümleri uygulama alanı bulmayacaktır
Yargılama hangi mahkeme tarafından gerçekleşmektedir?
Çekin karşılıksızdır işlemine sebep olma suçunda görevli mahkeme icra ceza mahkemeleri olarak belirlenmiştir. İcra İflas Kanunu Madde 346 uyarınca İcra mahkemelerinin görev alanına giren işlerin ceza mahkemelerinde görülen ceza davaları ile birleştirilmesi yasaklanmıştır.
Çekin karşılıksızdır işlemine neden olma eylemi ayrıca farklı bir suç oluşursa da İcra İflas Kanununda düzenlenen birleştirme yasağı ve mahkemenin görev alanı nedenleriyle farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulama alanı bulamamaktadır.
Çekin karşılıksızdır işlemine sebep olan kişinin cezası nedir?
Çek kanunu madde 5 hükmünde çekin karşılıksızdır işlemine neden olma fiili yaptırımları öngörülmüştür. Bu kapsamda fail hakkında adli para cezası, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına bu yasak var ise devamına karar verir.
Kanunda öngörülen adli para cezası gün para cezası sistemine uyarınca belirlenmiş olup nispi para cezası niteliğindedir. . Cezanın belirlenmesinde kanun çek bedelinin karşılıksız olan miktarından az olmamak üzere binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmedilebileceğini öngörmüştür.
Adli para cezasının belirlenmesinde TCK madde 52/2 uyarınca “(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” Hakim adli para cezasının miktarını belirler.
Mahkemenin belirlediği adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmından az ise çekin karşılıksız kalan kısmından muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar çıkarılarak adli para cezasına hükmedilir.
Failin birden fazla çek bakımından karşılıksızdır işlemine sebebiyet vermesi durumunda ise her bir çek için ayrı ayrı adli para cezasına hükmedileceği düzenlenmiştir.
Çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verilmesi suçunda adli para cezasının yanında faile çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı eğer bu yasak mevcut ise yasağın devamına karar verilmesi güvenlik tedbirleri de düzenlenmiştir.
Güvenlik tedbirleri, adli para cezasından farklı olarak tüzel kişilere, tüzel kişiler adına çek keşide etmeye yetkili olan kişilere karşı da uygulama alanı bulmaktadır.
Çekin karşılıksız çıkmasına neden olan kişi etkin pişmanlıktan faydalanabilir mi?
Çek kanunu Madde 6 uyarınca çekin karşılıksız düzenlenmesine sebep olma suçunun faili etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilir. Buna göre fail çekin yetkili hamiline karşı çek bedelinin tamamını ve ilgili kanunda düzenlenen temerrüt faizini ödediği takdirde suçun cezai sonuçları ortadan kalkar.
Şikayetin geri alınması durumunda ne olur?
Çekin karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçu şikayete tabi bir suç olduğu için mağdurun şikayetini geri çekmesi durumunda da etkin pişmanlık hükmünde olduğu gibi suçun cezai sonuçları ortadan kalkar.
Salgın nedeniyle yapılan düzenlemelerin yaptırıma etkisi nelerdir?
7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 49. Maddesi kapsamında çekin ile ilgili karşılıksızdır işlemine sebep olma suçu ile ilgili yeni bir etkin pişmanlık düzenlemesi yapılmıştır.
Düzenlemeye göre 24.03.2020 tarihine kadar işlenmiş olan çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet verme suçunun failleri bu düzenlemeden yararlanabilmektedir.
Hükümlünün etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için tahliye tarihinden ya da yargılama devam ediyor ise mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren üç ay içerisinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini yetkili hamile ödemesi gerekmektedir.
Düzenlemeye göre hükümlünün üç ayın bitmesi ile birlikte ikişer ay ara ile toplam 30 ayda çekin ödenmeyen kısmını ödemesi gerekmektedir. Hükümlünün en fazla bir defa taksitleri aksatma hakkı olup sonrasında iki defa daha aksatırsa bu hükümden yararlanamaz.
İlgili düzenleme yargılaması yapılmış ve kesinleşmiş her hüküm için bir defa kullanılabilmektedir.
Düzenlemede alacaklının borçlunun üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda şikayette bulunabileceği ve infazın devamına karar verileceği düzenlenmiştir.
İlgili hukuki uyuşmazlık hakkına düşüncelerimiz ve yapılması gerekenler?
Ticari hayatta tedavül kabiliyeti çok yüksek olan bir ödeme aracı olan çekin karşılıksızdır işlemlerine muhatap olmaması ve ticari hayata olan güvenin sağlanması amacıyla mevzuatta korunması ve bir suç tipi olarak yaptırım ve güvenlik tedbirlerine bağlanması yerinde bir düzenleme olmuştur.
Ancak bu suçun düzenleme alanı bulduğu mevzuatlarda kronolojik süreçte yaptırımları ve unsurlarının değişikliğe uğradığı görülmektedir. Özellikle son dönemde ülke ekonomisi ile bağlantılı olarak sürekli yeni değişikliklerinde yapıldığı ve yeni değişiklikler öngörülen taslakların oluştuğu gözlenmektedir.
Çek nakit para akışı olmaksızın ticari hayatı hızlandıran ve gelişmesini sağlayan bir ödeme aracı olduğu böyle bir suç tipinin oluştuğu hukuki uyuşmazlıklarda güncel değişikliklerin takibinin yapılması ve söz konusu uyuşmazlığın sonuca bağlanması için gereken hukuki yardımın sağlanması önemlidir.